CIA'yı kuran Almanlar ne ile meşguldü? CIA'ya akıl veren efsane İngiliz casus Kim Philby'nin ekolü ne yapıyordu? MI6 neredeydi?
Ferguson'da siyahiler üzerinden Amerika'ya operasyon yapan Fransızlar'ın en etkili istihbarat teşkilatı DGSE neden görünmüyordu?
Herkes neden bu kadar çaresiz kalıyordu? Ortada sorulması gereken sorular yok muydu?VARDI! Zaventem Havaalanı'nda iki patlama olduktan sonra Maelbeek metro istasyonu bombayla sarsıldı. Gariptir, 11 Eylül'deki gibi görgü tanıkları "Teröristler Arapça bağırıyordu!" dedi...
Gariplikler peş peşe geliyordu! Gelin isterseniz hem soralım hem cevap arayalım...
Anlamak için sormak şart!
Saldırılar duyulduktan sonraki ilk açıklama neydi?
Saldırganlar Suriye, Irak ya da Yemen'den geldi... Hepsi IŞİD üyesi...
Oysa ortada daha hiçbir kanıt yoktu!
Ama belli ki önceden karar verilmişti!
Saldırganlar yani Avrupa'yı kan gölüne çevirenler kimlerdi? Ve bu isimlerden emin miydik?
Halid ve İbrahim Bakravi kardeşler ile Necim Laşravi... Yanlarında iki kişi daha vardı. Onların kimlikleri belli değildi.
Oysa olaydan hemen sonra havaalanında el arabasıyla fotoğrafı yayınlanan bombacıların hangi zaman diliminde orada oldukları bilinmiyordu.
Hatta orasının Zevantem Havaalanı olup olmadığı bile meçhuldü!
Peki, biz niye hemen inanıp satın aldık bunu?
Medya sayesinde! Bir el servis yapıyor, anında bütün medya satın alıyordu. Dolayısıyla herkes inanıyordu.
İnanmak zorunda kalıyordu!
Kardeşlerin fotoğrafı neden hemen servis edildi?
İhale onlara kalsın diye...
Ancak fotoğrafların üzerinde saat ve tarih gösteren rakamlar yoktu!
Ne zaman ve nerede çekildiği belli olmayan fotoğraflarla operasyon yürütülüyordu.
Peki, o zaman kardeşler yani Bakraviler'le Laşravi neredeydi?
Büyük ihtimalle önceden ele geçirilip infaz edildiler. Ölü adamlar üzerinden fotoğrafla gittiler. Ölüleri bir kez daha öldürdüler! Hem de 31 kişi ile birlikte!
Saldırganlar neden Molenbeek'teydi?
İşin püf noktası burası olduğu için!
Paris katliamında tıpkı buradaki gibi teröristlerin ismi ortaya atıldı. Koca koca manşetlerle... Fotoğraflarıyla birlikte. Salih Abdeslam bunlardan biriydi. Paris katliamını gerçekleştiren ekibin lideriydi ve olaydan sonra Molenbeek'e kaçmıştı. Paris gibi bir şehirde tek kaydı bulunmamasına rağmen öyle söyleniyordu. Polis küçük bir mahallede onu arıyordu, bulamıyordu! Ama Salih'in silah taşıdığını ve katliam yaptığını gören tek kişi yoktu! Bütün veriler onu işaret ediyordu. Katil oydu! Medya böyle diyordu çünkü! Ayrıca görgü tanıkları konser salonunu kana bulayanların ARAPÇA konuştuğunu söylüyordu!
Operasyondu yani?
Evet! Salih'in ismi beyinlere kazındı. Brüksel'de olduğu söylendi.
Patlamalardan sonra biri ele geçirildi.
Ya Salih Abdeslam zaten polisin içindeki biriydi ya da hayatta değildi!
Bir vesikalıktan başka bir şey görenbilen yoktu!
Peki saldırıların ortak özelliği neydi?
AZ kayıp vermek için düzenlenmiş olmaları...
Nasıl yani?
Eğer havaalanındaki iki canlı bomba, metroda da bir canlı bomba varsa doğal olarak bunların kendilerini oradaki kalabalığın içinde patlatmaları gerekir. Ama üç patlamada da özellikle az insanın olduğu noktalar seçildi.
Eğer istenseydi metroda yüzlerce kişi ölebilirdi. Amaç korkutmak ve yönetmekti. Zarar vermekten öte, etkisinin büyük olması önemsendi.
Eylem böyle planlandı. Boş noktaları seçmek IŞİD'in işine gelmezdi! Ama böyle yapıldı!
Görünmez başka ayrıntı var mıydı?
Vardı! Mesela havaalanında el arabasıyla giden iki bombacının sol ellerini eldivenle kapatmış olduğuna nasıl inanacağız. MONTAJ olma ihtimali o kadar yüksek ki! Tek eldivenle yürümek polise adeta "Beni alın!" demektir. Dikkat çekmek isteyen birinin bile yapmayacağını iki bombacı yapıyordu!
Türkiye bombacıları bildirdi? Gereği neden yapılmadı?
İbrahim El Bakravi, 17 Haziran 2015'te Gaziantep'ten Suriye'ye geçmek isterken yakalandı. Sınırdışı edildi. 11 Ağustos 2015'te Antalya Havalimanı'na indi. Turist olarak Türkiye'ye giriş yapmak istedi.
Yakalanıp tekrar sınırdışı edildi.
Halid El Bakravi, 4 Kasım 2014'te turist kılığında İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı.
14 Kasım'da çıktığı anlaşıldı.
Necim Laşravi, 17 Şubat 2013'te turist olarak Antalya Havalimanı'na geldi. Türkiye'ye giriş yaptı. Ancak çıkış kaydına ulaşılamadı... Yani bombacıların görüldüğü en son tarih bunlardı. Fotoğraflar da bu tarihlerde çekilmişti. Sonra gören-bilen olmamıştı.
Oturdukları sokakta aylardır bu çocukların görülmediği bilenlerin bildiği bir "SIR"dı!
Neden Brüksel seçildi ölü teröristler üzerinden?
Çünkü Avrupa'nın merkezi burasıydı.
Bu gençleri kullanan akıl mesajı doğrudan vermek istiyordu. "Ciddiye alın yoksa merkezinizi değil tümünüzü yıkarım!" diyordu.
Peki sonra?
Merkezi yıktıktan sonra direnen olursa ikinci adım en büyük şehir olurdu! Burası da Londra'ydı!
Hedef neydi?
500 milyondan fazla insanın yaşadığı ve zengin bir KITA olan Avrupa'nın dağılmasıydı. Terörle, ölmüş teröristle bunu yapacaklardı.
Kararlılardı. Bunu da görüyorduk.
İyi de nasıl?
IŞİD'in yetiştirdiği 400 canlı bomba sadece kendilerinin bildiği HÜCRELERE ulaştı. Artık emir veren her kimse onun "Patlatın!" kelimesine ihtiyaç vardı. Tek kelimeye yani. Korku büyüktü.
Neden IŞİD kullanılıyor da başka bir örgüt değil?
Sykes Picot Anlaşması'nın 100. Yılı...
Avrupa 100 yıldır Ortadoğu'yu istediği gibi yönetti. Şimdi sıra Amerika-Rusya ikilisinde. Bu nedenle Ortadoğu'nun haritasını çizmek için meydana getirilen IŞİD, Ortadoğu'nun sınırlarını çizenlerin sınırlarını çizecek! Çok kullanışlı, iki taraflı bir yapı!
Başka?
Kullanılan bütün isimler AVRUPA içinde yaşıyor. Dışarıdan gelen yok!
Müslüman da olsa Avrupalı... Bu, kalkan sınırların tekrar geri gelmesine yol açacak. Avrupa'da herkes kendi canının derdine düşecek. YAPI dağılacak. Herkes kendi çıkardığı kanunla ayakta kalmaya çalışacak.
Güvenlik tehlikesi HUKUK birliğini bitirecek. Arkasından PARA birliği dağılacak. 1950'lerdeAMERİKA'ya karşı KÖMÜR-ÇELİK BİRLİĞİ olarak yola çıkan yapı şimdi polis devletine dönüşecek.
İyi de IŞİD'e bu kadar anlamlı görev verilmesi doğru mu?
Belki IŞİD'i meydana getirenler, IŞİD ile Ortadoğu'yu 100 yıl yönetenlerden rövanş alıyordu! Müslüman coğrafyasını yıkanlar Müslüman coğrafyasının içinde oluşturulan bir dize getiriliyordu.
Bilinmez ki!
Yorum Gönder