3. Dünya Savaşı!
in
3.dünya savaşı,
abd,
rus,
suriye
- on 01:16:00
- No comments
İÇİNDEN geçtiğimiz acılarla, gözyaşlarıyla dolu zaman dilimi için sık sık "ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI" dedim. Gerçekten de böyle. Sadece biz bunu ortada TERÖR örgütleri olduğu için göremiyoruz.
Bazen El Kaide, bazen IŞİD, bazen YPG, bazen de PKK vaktimizi çalıyor.
Gerçekle buluşmamız engelleniyor. Özellikle Türkiye konu oldu mu bu model hemen devreye giriyor. Saldıranlar BÜYÜK DEVLETLER. Ama biz onları değil, küçük kullanışlı taşeronlarını görüyoruz. Anlamadığımız için de içeride karşı karşıya geliyoruz. Oysa üzerimize gelen PKK da olsa IŞİD de olsa gerçekte onlar değil!
Kaç kez yazdım bilmiyorum...
Charlie Hebdo olayı, Avrupa için dönüm noktasıydı. 7 Ocak 2015'te saat 11.30'da bir grup karikatüristin çalıştığı bina basıldı.
11 kişi hayatını kaybetti. Yerde yaralı yatan polisin başından vurulma anı aylarca dünyada yankılandı. Gelenler acımasızdı.
Öyle gösterilmesi gerekiyordu.
Tabii baskını gerçekleştirenler MÜSLÜMANDI(!) Paris resmen ölümü yaşadı. Kovalamacalar, yakalamacalar ve öldürülmeler.
Ne denildi? İSLAMCILAR SALDIRDI! Hadi canım sende!
Ardından Paris katliamı geldi. 13 Kasım 2015'te Paris'in BİRİNCİ, ONUNCU ve ONBİRİNCİbölgeleriyle birlikte Fransa-Almanya maçının oynandığı STADE de FRANCE basıldı. Silahlar, bombalar konuştu. Paris kan gölüne döndü. Resmi rakamlara göre 132 kişi can verdi. Fransa bu şoku hala atlatabilmiş değil. Bu YAZ YAPILACAK OLAN AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI da açık hedef! Yapabileceğini hiç sanmıyorum. Tehlike hemen başuçlarında duruyor. Gittiği yok...
Neyse... Bu saldırıdan sonra teröristlerin MERKEZİNİN Brüksel'deki bir mahalle olduğu iddia edildi. Geçtiğimiz gün BELÇİKA polisi, aranan ve sorumlu olduğu iddia edilen Müslüman genci orada yakaladı.
Avrupa, PARİS'in hesabını sormak için iz sürüyordu. Bu izler de onları Brüksel'e götürüyordu. Tabii bunun bir tepkisi olacaktı. Olmaması mümkün değildi. Gördünüz!AVRUPA KOMİSYONU ile AVRUPA PARLEMENTOSU'nun arasında kalan metro istasyonu havaya uçtu. Yakınlarındaki HAVALİMANI da kan gölüne döndü. İlk tespitlere göre 34 kişi hayatını kaybetti. Kim yaptı saldırıyı? IŞİD, DAEŞ ya da ISIS... Siz ne derseniz artık... Bu hengamede Fransız Başbakanı Manuel Valls, satır aralarında kaybolan bir cümle ile mesajı verdi:
SAVAŞTAYIZ! Düşünün! Koskoca AVRUPA BİRLİĞi yani 30'a yakın devlet gibi devlet, IŞİD ile savaşıyor olabilir mi? HAYIR! Koskoca Avrupa Birliği yani İKİ DÜNYA SAVAŞI çıkaran ve yaşayan bir güç, merkezi Rakka'da olan bir örgüte yeniliyor olabilir mi? HAYIR! Liderinin bile kim olduğu bilinmeyen bir örgütün Avrupa'yı dağılma noktasına getirebileceği söylenebilir mi? HAYIR! Konuştukları ortak bir dili bile olmayan ve Kerpiç bir evdeki üs'ten yönetilen örgüt, Avrupa'ya meydan dayağı atabilir mi? HAYIR! Bin kere HAYIR! Akıldışı çünkü...
SÖYLENEMEZ! Avrupa, çağımızın KAVİMLER GÖÇÜNÜ Suriye'den başlatan Amerika-Rusya ikilisine meydan okudu. Türkiye'yi yanına alarak bu göçü durdurmaya çalıştı. Bu işten en çok canı yanan Ankara da uzatılan eli sıktı. Ama bu birilerini fena halde rahatsız etti.
Avrupa Türkiye'yi yanına alarak oyun kurmaya çalışıyordu. Oysa diğer iki süper güç, BİRLİĞİ DAĞITMAK istiyordu. Charlie Hebdo'da anlamadılar, Paris katliamında anlamadılar! Bu nedenle şimdi Brüksel vahşetiyle geldiler... Amerika-Rusya "Bizim kurduğumuz oyunu siz kimsiniz ki bozmaya kalkıyorsunuz!" diye meydan okuyordu. Avrupa panik içindeydi.
Hayat durdu. Tiyatrolardan maçlara kadar her şey iptal. Korku hakim. Sokaklar kimsesiz, ıssız!
Terör üzerinden büyük operasyon yapıldı. Ve daha da yapılacaktı.
Aslında her şey yeni başlıyordu! Bir CIA-FSB (KGB) planı ile karşı karşıyaydık! Bu savaşORTADOĞU, AFRİKA ve AVRUPA'da sürecekti. Dikkat edin Washington'da ya da Moskova'da şu ana kadar burnu kanayan kimse yoktu.
Olmuyordu. Oysa IŞİD'e en çok ABD-RUSYA ikilisi vuruyordu! Ama onlar gelip AVRUPA'ya ve bize saldırıyordu! Garip değil mi?
Avrupa'yı vuracak olan GÜÇ, öncesinde bizi BEYOĞLU'nda buluyor ve canımızı yakıyordu.
Daha öncesinde de Ankara'da...
Ama Türkiye'nin canı yandığında sessiz kalan AVRUPA şimdi feryat ediyordu. Hem Türkiye ile GÖÇ DALGASINI DURDURMAK istiyorlar hem de "dost eli" diye niteledikleri Ankara'ya gerekli desteği gerektiği yerde vermiyorlardı.
Beyoğlu'dan Brüksel'e geçen AKIL, öte yandan BAŞİKA'daki TÜRK GÜCÜNE saldırması için yine aynı tabelaya emir veriyordu. Yetmiyor; Rıza Sarraf'ı Miami'de alarak Ankara'ya mesaj vermek istiyordu! Hatırlayın! HALKBANK'a kim girmişti?
David Cohen! CIA'daki en etkili finans uzmanı! Türkiye ve İran ticaret yapıyor ama onlar rahatsız oluyordu! Adamlar "Kaşının üzerinde göz var" diyerek geliyorlardı. Amaçları Ankara ile AVRUPA arasında hiçbir bağ bırakmamaktı. Koparıp atmaktı.
Zaten AVRUPA ile ABD-RUSYA arasındaki savaşın merkezi de Türkiye idi! Avrupa kendi toprakları içinde ABD'ye verecek bir cevap bulamazdı. Büyük bir tepkiyle karşılaşırdı çünkü. Bu nedenle hepsi bizim topraklarımızda, şehirlerimizde, kasabalarımızda, köylerimizde TEPİŞİYORDU!
İsrailli turistler de bu hesap yüzünden hedef seçiliyordu!
Eğer IŞİD'in hedefi İsrail olsaydı, kapladıkları toprakların hemen yanında İSRAİL DEVLETİNİN sınırları başlıyordu. Tel Aviv'e tek bir taciz ateşi bile yoktu! Olamazdı!
İsrail'e kağıt üzerinde saldırması gereken İSLAMCI ÖRGÜT kalkıp İstanbul'da Müslüman kardeşine vuruyordu! Amerika-Rusya ittifakı, Avrupa'yı dağıtacaktı. Bunu ordusu olmayanAVRUPA asla ve kat'a önleyemez. Çiçekle böcekle ülkelerini koruyamazlar. Ama bizi de yıllarca kapıda beklettiler.
Bugünü hesap etmediler... Avrupa'yı gözüne kestiren ittifak, kesinlikle kendileri yanında yer alacak bir ANKARA istiyor. Bu onlar için hayati önemde. Eğer PETROL-GAZ trafiği ve borsası onların elinden çıkıp Türkiye üzerinden Avrupalı başkentlere geçerse, biterler... Müslüman DÜNYASI hem ele geçirilmek istenen bir ELMAS hem de Avrupa'ya terörist gönderen merkez! ÇELİŞKİ BU! Kim ele geçirirse o yaşadı!
Ülkelerin VARLIĞI, buna bağlı. Bu nedenle SAVAŞ teröristler, canlı bombalar, suikastçılar, örgütler üzerinden yürüyor. DEVLETLERARASI anlaşma bu yönde olduğu için... Klasik anlamda ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI yaşasak milyonlarca insan yok olacaktı! Düşük kayıplı bir savaş tercih edildi. İçinden geçtiğimiz zaman işte bu savaşın görünür yüzü! Ankara, Suruç, Beyoğlu, Brüksel, Paris bu!
Hem bizi, hem onları KALPTEN vuruyorlardı... İstanbul, Brüksel yani!
Bizim işimiz biraz daha kolay.
Siyaseten bunu atlatırız. Ama AVRUPA bu acıyı yaşayacak.
Kaçışları yok. Avrupa dağılıncaya kadar eli burada olacak. Mecbur. Bu nedenle bizim de canımız yanacak.
Kazanan biz olacağız. Dengeyi biz kuracağız ama bu zaman alacak...
Ferguson'daki olaylar, Paris'teki terör, PKK saldırıları, IŞİD'in Beyoğlu'ndaki vahşeti, Ankara patlamaları, Brüksel'in titremesi, Başika'ya taciz ateşi hepsi büyük kavganın değişik cepheleri...
Merkez, merkezinde bizim olduğumuz coğrafya... Sonunda güleceğimiz bir acının ortasındayız!
İçeride bölünmeye son verip bir an önce kenetlenelim. Bu parti işi değil vatan meselesi... Anlayın anlatın!
Sonra geç olmasın!
Ergün Diler
Yorum Gönder