Malın sahipleri
Mülteci akınından korktukları için Kürtleri sattılar, terk ettiler" diye bağırıyor. "AB bizi sattı" diye Guardian'a malzeme olan Sur'da yaşayan bir PKK sempatizanı...
Ne de güzel söylemiş aslında... Evet, adamlar seni gelip kullanırlar...
Çıkarlarına ters düşüyorsa hiç düşünmeden satarlar. PKK, kullanılan ve gerektiğinde satılan bir maşa olduğunu, pazarlık masalarında Türkiye'ye karşı 30 yılı aşkın bir süredir meze yapıldığını biliyor. Kandırdıkları gençlere "Biz kullanılıp satılacak bir örgütüz mü" diyecek halleri yok. Sahipler, çıkarları için analarını bile satarlar. Kuzey Irak petrolleri ve doğalgazını Kürtlerle birlikte dünyaya taşımaya başladığımızdan beri, terörü azıttırıp Ankara'nın üzerine saldılar. Delirdiler Kürtlerle ortak iş yapmamıza. Baltalamak için Türkiye'ye saldırttıkları PKK şimdi de, Kuzey Irak Kürtleri üzerinde katliam yapmak için harekete geçti. Bunu ben söylemiyorum.
Barzani yönetimindeki hükümetin İçişleri Bakanlığı'ndan önceki gün geldi bu açıklama.
O açıklamada "PKK'nın yakında bazı şehirlerimize saldıracağını öğrendik.
Elimizde belgeler var" deniyordu.
Görüldüğü gibi Kuzey Irak Kürtleriyle kolkola verip onların yaşaması ve ayakta kalması için büyük mücadele veren bir Türkiye var ortada.
Yani bu ülkenin bir "KÜRT" sorunu yok.
PKK'nın hem bu ülkedeki Türkler ve Kürtler ile hem de K.Irak'taki Kürtlerle sorunu var.
Sorun; kullanım ihtiyacından kaynaklanıyor.
Şimdi Suriye'de terör örgütünü hem ABD hem de Ruslar kullanıyor. Çok da güzel bir paylaşım yaptılar. Kobani tarafındaki Kürtler Washington'a bağlandı. Doğu'da kalan Afrin bölgesi ise Küçük Moskova oldu.
Putin kendisine kalan Afrin bölgesindeki Kürtleri, Türkmenlerin ve Özgür Suriye Ordusu'nun üzerine sürüyor. Sırf Esad'ın hayatta ve ayakta kalması için Rusçu Kürtler öldürtülüyor. Amerika'da "Haydi bakalım saldırın İŞİD'e ölün" diyerek Kürtlere başka bir alanda mezar açıyor. Washington şu aralar PYD'ye "Rakka'ya girin" diye büyük baskı yapıyor. PYD ise, dibine kadar kullanıldığını bildiği için bu operasyona girmek istemiyor şimdilerde. "Ne işimiz var Rakka'da" diye açıklama yapıyorlar.
Girmezler ve kendilerine açılan mezar çukurlarına uzanmazlarsa sopa gelecek.
Çünkü kullanılanların asla "Satma hakkı" yoktur. Ancak ve ancak kullananlar satma hakkına sahiptir. Son cümleyi "Sahiptir" diye bitirdim. Evet adamlar "SAHİP", sen terörist kölesin. DHKP-C'nin de İstanbul'daki saldırılarına bu açıdan bakmak lazım. Bu terör örgütünü Avrupa kurup, besledi.
Perde arkasında Alman istihbaratı vardı.
Onun için bu örgüt, sık sık Amerikan konsolosluklarına saldırıyordu. Ancak Suriye'deki iç savaş dengeleri değiştirdi.
DHKP-C gitti PYD ve Esad ile ortak oldu, Şam'la birlikte hareket etti. DHKP-C'nin ortağı PYD olunca da otomatikman ABD de örgütle dolaylı yoldan işbirliği çarkının içine girmiş oldu. Terör örgütüyle yola çıkarsan, başkaları da leblebi gibi sana katılır yolculukta. Şu anda bölgede kimin eli kimin cebinde fazlasıyla belli. Adamlar asker göndermeden terör örgütleriyle ülkelere giriyor, dizayn ediyor, pazarlık masalarında piyonları öne sürerek "ŞAH"ı istiyor. Bizim muhalefetin dünyadan haberi yok. İstanbul'da otomatik silahlarla saldıran DHKP-C'li daha önce Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın katıldığı toplantıda pankart açıp hapse mahkum olmuş. O dönemde HDP ve CHP milletvekilleri ayağa kalkıp, teröriste kalkan olup kanat gerdiler. Hele sevgili Gürsel Tekin'in söyledikleri var ki, of aman yani... O sahip çıktıklarının bir terörist olduğunu hissedemeyecek kadar acizler. Polisimize, dolayısıyla Devletimize saldırabileceklerini öngöremeyecek kadar bu ülkeden uzaklar. ABD şimdilerde İran'ı yavaş yavaş koltuğunun altına alıyor. 250 milyon Şii'yi, 1 milyar 250 milyon Sünni'nin üzerine sürerek sopa gösterip, Ortadoğu'yu dizayn edecek. Geçmişte terör örgütü ilan ettikleri Hizbullah'ın başında onlarca İranlı Generalin Suriye'de ölmesine alkış tutuyorlar.
PYD-PKK-DHKP-C, Hizbullah, IŞİD ne varsa hepsi ileride masalarda SATILMAK üzere tezgahlara kondu. Terör tüccarları, malın başında avuç ovuşturuyor.
Yorum Gönder