Kavga küresel ölçekte sürüyor. Giderek de aratacak.
Charlie Hebdo'dan sonra gelen PARİS saldırısı gerginliği tavan yaptırdı. Senaryo gereği Müslüman olması gereken gençler ellerinde bomba ve Kaleşnikoflar'la ortalığı kana buladı. Fransa'yı titretti.
Avrupa Birliği için UYKUSUZ GECELER başlattı.
Charlie Hebdo, Peygamberimize karikatürle başlayan saldırılar, Paris derken dün MALİkarıştı...
Fransa'nın daha yeni DARBE yaptığı ülkede OTEL basıldı.
Buraya geleceğiz ama arada Türkiye'de hiç konuşulmayan önemli bir ayrıntı kaldı!
Paris saldırısında 132 masum insanın ölümünden sonra FRANSA kırmızı alarm verdi. Saldırının egemenlikleri olan her toprak parçasında süreceğini biliyorlardı.
Onlar da tıpkı FERGUSON'da olduğu gibi Amerika'yı en zayıf yerinden, SİYAH NOKTASINDAN vurmak istedi. Yine bir polis ile siyahi genç arasındaki gerginlik ölümle bitti. 24 yaşındaki Jamar Clark, polis kurşununa hedef oldu... Polislerin ismi açıklanmadı, hemen izne gönderildi. Clark'ın "tehdit, soygun ve küçük miktarlarda uyuşturucu bulundurmaktan" sabıkalı olduğu iddia edildi. Ancak bu daha sonra asılsız çıktı. Bunun üzerine Minneapolis ve Ferguson'un batısında ayaklanan 100 bini aşkın siyahi Amerikalı, polislerin yargılanmasını istedi. 100'ün üzerinde otomobili ateşe veren siyahlar, polisin Clark'ı suçlayan ifadelerinin yalan olduğunu söyledi.
Gösterilerde 14 kişi gözaltına alındı. 11 kişi de yaralandı. Şehir alev topuna döndü...
Bu Paris'ten hemen sonra Fransızlar'ın CIA'ya verdiği mesajdı: "Sizi evinizde rahat bırakmayız!" Tabii, Ortadoğu ve Afrika YÜZYILLIK planla şekillendirilmek isteniyordu. Eski oyuncuların sınırlandırılması ve devredışı bırakılması amaçlanıyordu. Amerika bunu yapmaya mecbur, Fransa ve Avrupa'nın da bunları koruması kaçınılmazdı... Hollande göreve geldikten sonra Afrika'daki sömürgelerini ikişer kez ziyaret etti. Ancak MALİ farklıydı. Buraya tam 7 kez gitti.
Zaten yakın dönemde DARBE ile kontrolü tekrar ele aldı. Ancak Fransızlar bunları yaparken Amerika hiç boş durmuyordu.
Burkina Faso: ABD, Burkina Faso'nun Ogadogu bölgesinde 2007 yılından bu yana askeri üs bulunduruyor. Ogadogu'daki üs ABD'nin bölgedeki istihbarat faaliyetleri için kullandığı üs olarak biliniyor.
Buradan havalanan casus uçaklar, Mali, Moritanya ve Sahra bölgeleri üzerinde uçuşlar gerçekleştirerek istihbarat topluyor.
2015 yılında 4 bin Amerikan askeri daha bölgeye gitti.
Kongo: ABD askeri birliği, "Tanrının Direniş Ordusu" isimli Hristiyan isyancı grubu aramak için Kongo'ya geldi. Ne zaman?
2015...
Orta Afrika Cumhuriyeti:ABD, Orta Afrika Cumhuriyeti'ne (OAC) Nisan 2013'te küçük bir grup asker gönderdi. Terörle başa çıkmak için çırpınıyorlar!
Çad: ABD, Boko Haram'la mücadele etmek için 4000 asker gönderdi.
Mali: Mali'ye 2013 Nisan'ında 10 asker gönderen ABD, buradaki birliğin çatışmalara dahil olmayacağını açıkladı. Ancak Boko Haram nedeniyle bölgeye 3 bin asker gönderdi. Yıl 2015.
Nijer: ABD, 2014 yılında askeri hava üssü kurdu. Drone'ların bulunduğu üste 100 ABD askerinin görevlendirildiği ve istihbarat toplama faaliyetlerinde çalıştıkları duyuruldu.
Nisan 2015'te ise 3 bin asker daha bölgeye gitti.
Gine: ABD, 2015 yılının ilk günlerinde ülkeye 2 bin asker gönderdi.
Cibuti:ABD'nin Afrika'daki en büyük askeri birliği burada.
Ülkedeki Lemonnier Kampı'nda ABD'nin 4 bin askerlik bir birliği bulunuyor...
Tabii bizler MAGAZİNLE, SPORLA uğraşırken bunlardan haberimiz olmuyordu.
Adamlar dünya çapında PAZAR KAVGASI yaparken bizler içeride "Nasıl istikrarsızlık meydana getirebiliriz?" diye düşünüyorduk! Sarayı manşetlere taşıyor, ALTIN KLOZETyalanıyla ülkeyi karıştırıyorduk... Zaten bu oyunu ANLAMADIĞIMIZ İÇİN GELİP DÜMENE GEÇİYORLARDI. İki ateş arasında bu nedenle kalıyorduk... Ülkeyi biz yönetemeyince kumanda onlara geçiyordu. Düne kadar... Neyse... Devam... Fransa ve Amerika arasındaİSTİHBARAT SAVAŞLARI yaşanırken, Avrupa uyuyamazken, tiyatrolar, galeriler, müzeler, sinema salonları, stadlar boşalırken FRANSIZ HABER AJANSI SUR'a 15 GAZETECİgönderdi... Yeni yeni... Demek ki Diyarbakır ya da etrafında OPERASYON yapılacaktı ve birileri bunun için kendi ülkesini bırakıp buralara kadar geliyordu...
Hendeklerle PKK ile uğraşıyorlar, askerin polisin giremediği alanlara ellerini kollarını sallayıp girebiliyorlardı. Neden? Müslümanlar'ı kucaklamak için yola çıkan Ankara'yı KÜRT SORUNU ile durdurmak için olmasın sakın! DÜŞÜNÜN! Dün OTEL baskınının yaşandığıMALİ gerçekten Afrika'daki kilit ülkelerden biriydi. Otel Radisson Blu'nun sahipleri de ilginçti... Otel zinciri CARLSON şirketine aitti. Ailede şirket yetkilerini Marilyn Carlson Nelson ve Barbara Carlson Gage kullanıyordu...
Carlson Nelson, "Fransa bizim için çok önemli. Çünkü dünya turizminin kalbine kan, Fransa'dan gider. Paris benim için başkadır. Orada okudum. Her yıl birkaç kez Paris'e giderim. Çok önemli iş anlaşmaları hep Paris'te imzaladım" diyecek kadar FRANSIZ'dı!MALİ ayrıca yerin altındaki zenginlikleri ile çok farklı bir parantezi hak ediyordu!
Afrika'da yerin altında olan ne varsa hepsi bu ülkede mevcuttu. Hepsinde de rezerv olarak ilk 3'teydi...
Altın, elmas, bakır, mermer, alçıtaşı, kaolin, fosfat, lityum ve kaya tuzu gibi madenler yönünden çok ciddi potansiyele sahip olan Mali'de özelleştirme 12 yıl önce yapıldı. 3 yıl sonra yani 2018 yılında bu süre doluyordu! Anladınız mı kavgayı!
Devam...
Şimdi bir de unutulan ve görülmeyen bir detaya daha gidelim...
Fransa, bir eşi olmayan şekilde Mistral adını verdiği helikopter gemisi üretti.
Rusya bu gemilerden 4 tane almak istedi, 2 tanede anlaşıldı.
Rusya parasını da ödedi ama Fransa 1 milyar dolar tazminatı göze alarak bu gemileri Rusya'ya vermedi.
Üstüne üstlük geçenlerde Mısır'a sattı.
Fransa satıştan vazgeçmenin nedenini Ukrayna olaylarına bağladı.
Rusya gemileri alabilmek için bu gemiler için özel üretilen K-52 helikoperlerinden bile almaya razı oldu ama Fransa yine de satmadı.
Bu nedenle RUS MEDYASI Paris saldırılarını eleştiren hiçbir şey yazmadı!
Yazmaz da...
Yani Fransa, Afrika ve Ortadoğu'nun yanı sıra SÜVEYŞ için de büyük oynuyor, büyük zar atıyordu! Rahatsızlık buydu! Hem yeraltı zenginliklerini, hem de geçiş yollarını tutmak istiyordu. Avrupa için hayati önem taşıyan bu hareket Amerika'nın sonu demekti...
Kavga bu! Türkiye işin tam merkezinde...
Amerika da Avrupa da kazanmak için ANKARA'yı yanına almak durumunda... Tabii bunu da şeker dağıtarak yapmayacaklar... DENGENİN tam ortasında Türkiye var...
İki güçten birinin ipini çekecek! Bir yanda içlerine yıllardır bizi almayan Avrupa, diğer yanda bizi ÜS gibi gören ABD... İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonraki en büyük PASTApaylaşımı geldi Ankara'yı öne çıkardı... Biz bir şey yapmasak bile gelip elimizi öpecekler. Ama AKILLI YOL ALDIĞIMIZDA BÜYÜK TÜRKİYE eski günlerinden daha da görkemli olarak geri gelecek. Bu adamların hepsi bunu biliyor, tek bilmeyen bizim içerideki yabancılar... Ne dersiniz? Haksız mıyım?