Korku ve Selanik
- on 03:43:00
- No comments
Seçimden sonra muhalefet cenahında, hele bunların yayın organlarında eğlenceli işler oluyor.
Bir kısmı, halka ettiği küfürlere muhalefet liderlerine yakıştırdığı şık sıfatları da ekledi.
"Madem ki sözümü dinlemiyorsunuz, aha da yazarlığı bırakıyorum" diyen zavallılar çıktı.
"Bundan sonra iktidarın yaptığı güzellikleri de yazacağım" diyen "dönme uzmanı" profesyonel dönmeler görüldü.
Taraf gazetesi "vallahi biz aslında solcuyduk" ayaklarına yatıyor ve Fethullahçı geçmişini gözlerden kaçırıp HDP'yi kurtarmaya çalışıyor. (Hocaefendi de bir yandan AKP seçmenine "sünnetsizler" diyor. Hani enselenip getirilse "ben peygamber sünnetini kastetmiştim" deyip sıyıracak. "Kitapsızlar" şeklindeki hakaretine de herhalde "evinde kütüphanesi olmayanlar demek istedim" şeklinde bir kulp bulacaktır!) Demirören gazeteleri "biz zaten tarafsızdık" yalanına sığındılar.
Aydın Doğan medyası da "şimdi barış ve huzur zamanıdır" teranesiyle, yemiş olduğu herzeleri unutturma telaşında. Aydın Bey ve adamları "Yusuf Yusuf" diye mırıldanıyorlar.
Bak bak gül, biraz dinlen gene gül.
Bazı postalcıların durumu da içler acısı. Yok, AKP'ye oy verenlere "inek" diyenler değil. (Öte yandan "AKP'ye oy vermek aşağılık bir davranıştır" yazan beyin haşlamalarını da adam yerine koyup eleştirecek değiliz.) Bunlar, faşist mi komünist mi olacaklarına bir türlü karar veremeyen Kemalistler.
Bir ara Doğu Perinçek'i ittirmeyi denediler, şimdi ona da kızıyorlar:
Hazret binde 35'ten binde 25'e düşmüş...
Oysa Perinçek, bir ara "Kılıçdaroğlu denilen saftırığı kandırıp CHP listesinden kendimi meclise atabilir miyim" hesapları yapmıştı.
Binde 35 oy almış adam, "seçim ittifakı yaparsak sizi yüzde 35'e yükseltebilirim" diyordu...
Kılıçdaroğlu bile yutmadı, postalcı basın yuttu.
Ama halk "Yunanistan'dan ada mada istemediğini" de gösterdi, komünist mi faşist mi olacağına karar verememiş postalcılara.
Şimdi postalcı yazıyor: "Seçimde oy artışı olarak en büyük zaferi kazanan parti AKP görünüyor ama gerçek öyle değil"...
Peki hangisiymiş?
Komünist Parti'ymiş! Bu komünist parti hangi komünist parti? Kuaför Vili'den ayrılan Manikürcü Perihan misali, TKP'den ayrılan KP... T'si yok.
Çünkü efendim, haziran ayında 13 bin olan oy sayısını şimdi 65 bine yükseltmiş!
Devrim yakındır yoldaşlar.
Ay o Kılıçdaroğlu da bari Kerenski olsun kardeş!
Ama bunun için önce başbakan olması gerekir. CHP bu tempoyla giderse 2049'da falan iktidara geleceğine göre, KP de daha sonra devrimini yapar.
Böylece, Internet sitecilerinin çok sevdikleri Bulgar Kâhin Vanga da haklı çıkmış olur. Gerçi merhume, devrimi daha erken öngörmüştü ama o kadarcık kusur Bulgar kızında bile bulunur.
Yorum Gönder