Home
» abd
» ak parti
» avrupa
» chp
» deniz baykal
» halep
» kemal kılıçdaroğlu
» Rothschild
» rusya
» Para Para Para
Para Para Para
in
abd,
ak parti,
avrupa,
chp,
deniz baykal,
halep,
kemal kılıçdaroğlu,
Rothschild,
rusya
- on 00:13:00
- No comments
İçerisi bir anda hareketlendi. Deniz Baykal önce gazetecileri topladı. Rol alacağının işaretini verdi. Ardından televizyon programında kendisinden beklenmeyen bir performans gösterdi.
Şimdi herkes "MHP ne olacak?", "Değişim yaşanacak mı?", "Deniz Bey geri gelecek gücü kendinde bulabilecek mi?", "Gelirse CHP istediği çıkışı yakalayabilecek mi?" sorularına cevap arıyor! Biz de arayalım...
Ama önce ne olduğunu anlamaya çalışalım... Bu nedenle PARA üzerinden yol alalım!
Geçtiğimiz günlerde kısaca değinmiştim. Amerika tarihi bir kararla "PARASI OLAN BANA GELSİN!" çağrısı yaptı. Amerika paraya bir adım daha yaklaşmak için KÜRESEL SERMAYENİN temsilcilerini içeri buyur etti!
Garipti! Hem de çok! Sanırım "Ölmek istemiyorsanız gelin. Bu son şansınız" diyordu! Bu davete ilk icabet eden yani Washington'ın çağrısına ilk kulak veren ROTHSCHILDLER oldu!
Rothschild ailesinin Fransa merkezli finans şirketi Rothschild & Co hemen harekete geçti!
Artık yeni vergi cenneti Amerika Birleşik Devletleri olacaktı! Kesin ve net... Amerika, ülkedeki yabancı sermayenin kullandığı HUKUKSAL BOŞLUKLARLA başedemedi (sözde!), bu kararı aldı. Dünyaca ünlü işadamları, İsviçreli bazı yatırım şirketleri, 28 AB üyesi ülkenin en zenginleri ve adı pek bilinmeyen varlıklı aileler, ABD'nin doğusundaki Nevada, Wyoming ve Güney Dakota eyaletlerindeki bankalara trilyonlarca dolar gönderecek. Hem de 2016'nın sonuna kadar...
Yani Amerika kanunlarında biraz esneme yaparak AVRUPA'yı kalbinden vuruyordu! Bu yılın sonuna kadar bütün paranın kendisine akmasını istiyordu!
Tabii bu küresel bir operasyondu!
Çok ama çok büyük bir hamleydi.
Bu rüzgarın dışında kalmak istemeyen TÜRKLER de vardı!
Rothschild ailesinin kapısını çalan önemli ve bilinen bir Türk "Benim de servetimi gittiğiniz yere götürün! Kendimi güvende hissetmek istiyorum. Kendimi de paramı da korumak zorundayım" dedi. Aile, eski dostu olan Türk'e "Merak etme" diye cevap verdi. Ve bu Türk de parasını kimseler bilmeden görmeden Nevada'ya taşıdı. Bazı aileler daha vardı. Bunlar ricacı oluyor, Rothschildler kırmıyordu! Gereken gerektiği şekilde yapılıyordu!
Rothschild ailesi, Nevada'nın önemli kentlerinden Reno'da ofis açtı. Aile "Reno, hem ABD'nin hem de Avrupa'dan parayı getiren ailelerin kurtuluşu olacak" diye konuşuyordu. Aileler kendini kurtarırken AVRUPA çökecekti. Bunu bildikleri için kaçıyorlardı. Önce PARA SAHİPLER İ görürdü çünkü. Rusya bomba yağdırıyor, Müslümanlar can veriyor, kaçmayı başarıp sınırı aşanlar boğulmazsa Avrupa'ya doğru yol alıyordu... Bunun üzerine Soros çıkıp "1 milyon mülteci gelirse Avrupa Birliği ayakta kalamaz. Dağılır!" diyordu!
Biri bombalıyor, Müslümanlar'ı yola düşürüyor, gelen mültecilerin Avrupa'yı yıkacak düzeye tırmanacağını görenler de soluğu NEVADA'da alıyordu! RENO'da zaten Rothschildler'e verilmiş büyük FİNANS ŞEHRİ kuruluyordu! İşler tıkır tıkır yürüyordu!Ruslar kötü polis, Amerika iyi polis! O kovuyor, diğeri alıyordu! Olan Avrupa'ya oluyordu! Büyük kıskaç böyle bir şeydi!
Çünkü kıskaç'ı sadece parayı elinde tutanlar biliyordu! Biz daha hangi TÜRKLER 'in paralarını taşıdığını bilmezken çok güçlü bir akım tüm hızıyla devam ediyordu.
Rothschild ailesinin ortağı olduğu İsviçre merkezli Cisa Trust ve Trident Trust Co. da binlerce hesabı Amerika'ya getiriyordu!
Dünyadaki parayı takip edenlerin başında gelen önemli bir isim şunları söylüyordu: "İsviçre'deki gizli hesaplarda, 2 trilyon dolara yakın para çıkış için zamanı bekliyor. Zenginler, paranın ABD'de güvenli olacağını anladı. Zenginler, güvenli liman sever. Bu liman da öyle görünüyor ki, gelecek 20 yıl boyunca Nevada, Wyoming ve Güney Dakota olacak.
Avrupa için zor süreç de paraların ABD'ye gelmesiyle başladı. Kaçış çok hızlı olacak."
Amerika'nın operasyonunu anlayan ilk aile olan Rothschildler yine dört ayak üstüne düştü!
Amerika'ya giden her 1 doların bile kendi üzerlerinden gitmesi için el sıkıştı! Bu operasyon CIA tarafından 2020'de yapılacaktı. Ancak bilinmeyen bir kararla 2016'nın sonuna kadar tamamlanması emri verildi.
İnanılmaz bir hızla Cenevre ve Zürih bitiriliyor! Avrupa acı çekiyor! Bu yazdan sonrayı bekleyenlerin parası ATLANTİK'i geçerken batırılacak.
Tıpkı TİTANİK gibi!
Biz burada neredeyiz!
Türkler'in ne kadar parası olduğunu biliyorum. Kimin nerede ne kadar serveti var, sır değil.
Avrupa'nın teslim alınması Avrupa ile birlikte Türkiye'yi etkiler! Hem de çok! İç ve dış siyaset bambaşka hal alır!
Bu pencereden baktığımızda RUSLAR'ın bu operasyondan ne aldığını bilmemiz gerekiyor! Bunlar DENGEYİ eskiden olduğu gibi yine birlikte kuruyorlar! Kissenger, Moskova'ya gitti. Putin'le defalarca görüştü. Döndü! Hillary Clinton'ı destekledi... Kendince işaret verdi.
Bence gelişmelerden işaret alan ya da işaret bekleyenlerden birisi de Baykal'dı! Baykal"TEZKEREYE HAYIR" dese de bu kendisinin Amerikan politikalarının karşısında olduğunu göstermiyordu! Sadece Amerikan askerlerinin Türk topraklarından İran'a operasyonuna izin vermiyordu! Ama Baykal politik olarak Abdullah Bey'in karşısındaydı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun da tabii ki!
Şimdi Avrupa'nın desteğiyle sıçramayı ilke olarak kabul edenler içeride de yenilecek demektir!
İsimlere daha fazla girmek istemem ama durum bu! Baykal bunu gördüğü için ve partinin içinden Selin Sayek Böke Hanım'ın da Atlantik'in ötesinde destek bulduğunu bildiği için sahneye erken çıktı... Kemal Bey'in artık kalma şansı hiç yok! Kendisini getirenler gidiyor, o nasıl kalabilsin!
Deniz Bey'in çıkışlarına tepki veren CHP'lilere iyi bakın! Aralarında Amerika ile çok iyi olanlar var!
Avrupa'yı model olarak gören Kemal Bey artık bırakacak.
Denge bu! Yerine Avrupa karşıtı kimin geleceği tartışılacak! Kavga bu!
Deniz Bey'in HALEP'e ve SÜNNİ Müslümanlar'a sahip çıkmasına bu pencereden bakın!
Kemal Bey'in CHP'si Esad'a, Maliki'ye, Sisi'ye giderken Deniz Bey HALEP'ten geçen farklı bir yol öneriyordu! MHP de bu işten payına düşeni alacaktı! Dünya değişirken partiler asla ve kat'a aynı kalamaz!
Kalamayacak da...
Ayrıca Deniz Bey AK PARTİ'nin içindeki güçlü isimlerle temas kuruyordu! Belki sadece kahve içiyorlardı ama temas vardı! Bekleyelim bakalım...
Çarşı karışacak gibi...
Ergün Diler
Yorum Gönder