İnşallah olmaz ama hepimiz biliyoruz ki canımızın yanma ihtimali çok daha yüksek" demiştim.
Arkadaşlarım da benim gibi düşünüyordu...
Kısaca bir hafızamızı tazeleyelim...
Atladığım, unuttuğum vardır ama yine de üzerinden geçelim...
● 8 Haziran 2004: Başbakan Erdoğan, (Bush'un özel davetiyle G-8 Zirvesi'ne katıldı) Washington'a gitti. PKK, ateşkesi bozdu ve karakola saldırdı. 3 şehit...
● 7 Aralık 2009: Başbakan Erdoğan, Obama ile resmi görüşme için Washington'a gitti. Tokat Reşadiye'de 7 askerimiz şehit oldu.
● 30 Mayıs 2010: Başbakan Erdoğan, Güney Amerika resmi ziyaretine çıktı. PKK, İskenderun Deniz Komutanlığı'na saldırdı. 6 askerimiz şehit oldu. (Mavi Marmara da aynı gün)
● 13 Nisan 2010: Başbakan Erdoğan, Nükleer Güvenlik Zirvesi için Washington'a gitti.
PKK, bu kez Samsun'un Ladik ilçesinde 2 polisimizi şehit etti.
● 20 Eylül 2011: Başbakan Erdoğan, BM için New York'a gitti. 3 terör saldırısı oldu. 2 askerimiz şehit düştü. Ankara'nın Kumrular bölgesinde patlayan bomba 5 kişinin ölümüne neden oldu.
● 31 Mart 2016: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nükleer Güvenlik Zirvesi için gittiği Washington'da Obama ile görüşmesinden birkaç saat önce yine PKK saldırdı.
Diyarbakır'da polis servisine düzenlenen saldırıda 7 polisimiz şehit oldu...
Nerede olacağını bilmesem de dünkü saldırının geleceği görülüyordu! Eğer kavgayı biliyorsanız, eğer güçleri doğru tespit ediyorsanız, eğer büyük hesabı doğru okuyorsanız zaten olacakları görürsünüz...
Mesele Ortadoğu'yu kimin yöneteceği...
Avrupa mı, Amerika mı? Konu bu...
Her iki taraf da son sözü söyleyebilmek için kesinlikle ve kesinlikle Ankara'yı yanına almak zorunda.
Müslüman, demokrat, devlet geleneği olan, tarihi misyonu bulunan, kalabalık nüfus barındıran, güçlü ve etkili orduyla korku salan, para gücüyle söz sahibi olabilen sadece Ankara... Sokaklarımızda hem Batı hem Ortadoğu yok mu?
Bakın etrafınıza... Bir bedenin iki kolu gibiyiz. Zenginliğimiz ve vazgeçilmezliğimiz bu nedenle...
Belki Türkiye şu an süper güç değil. Belki şu an Türkiye oyunları kuran ülke değil...
Ama yazılan senaryoyu bozabilecek tek güç... Bunu en iyi bizim topraklarımızda kavga edenler biliyor. Bakın Paris'te ya da Brüksel'de bombalar patlıyor, "TIK" yok.
Ama Erdoğan Amerika'ya indiği an Washington'a cevap DİYARBAKIR'dan...
Tersi de çoktur...
Avrupa ile flört'e başladığınız an her yerde bomba patlar... Üçüncü Dünya Savaşı'nın merkezinde biz varız. Yapacak bir şey yok.
Tarihimiz, coğrafyamız bunu getiriyor...
PKK, PYD, YPG veya IŞİD bu iş için var. Kavga eden iki kıta, acıyı çeken biz! Ve bu, daha sürecek. Kolay dinecek bir sancı değil. Avrupa dağılıncaya kadar devam edecek.
İşte bunu bilen Avrupalı istihbarat örgütleri de savunmalarını kendi sınırları içinde değil bizim topraklarımızdan başlatacak.
Bu ortasında bizim olduğumuz sert bir iklimi getirecek...
Çünkü Avrupa ile Amerika KÜRT meselesine çok farklı bakıyor. Haliyle onlar için TÜRK KARTI da farklılık gösteriyor. İki taraf da yanına almak istediği Türkiye'ye farklı rol veriyor...
Amerika BÜYÜTMEK istiyor, yöntemi yanlış. Avrupa KÜÇÜLTMEK istiyor, kafası yanlış... İkisinin de yanlışı apaçık ortada...
Amerika KÜRTLER'i bizden ayırdığı zaman Ankara'nın Avrupa ile bütünleşeceğini bilir. Hatta dışarıda kalan Kürtler'e Ankara üzerinden kement atacağını görür. Sonuçta KÜRT meselesi hep Avrupa'dan kaşındı...
Washington bu hatayı yapmaz.
Aksine Kürtler'i Ankara'ya bağlamak isteyecektir. Başka şansı da yok! Avrupa da bunu bildiği için PKK ile IŞİD ile DHKP-C ile gelmektedir... Tam tersi de olmaktadır...
Yani ne yapsak her iki tarafı da mutlu edemeyeceğiz.
Adamların VAR OLMA kavgası bu...
Bu kavga yeni değil...
Cumhuriyet'ten önce de vardı.
Bu nedenle içeride partilerimiz, siyasetçilerimiz, kurumlarımız, okullarımız, ideolojilerimiz, bakış açılarımız hep İKİ PARÇA...
İçeride yaşadığımız bütün sorunların nedeni bu büyük kavga.
İki güçten biri devrilinceye kadar bölgede kan ve gözyaşı dinmeyecek... Son saldırıyla Avrupa "Öyle kolay teslim olmayacağım" dedi. Kimin üzerinden? Şehit edilen polislerimiz üzerinden...
Tabii bir de bu iki kanadın devlette etkili grupları var.
Onlar da kavganın tam göbeğinde...
Sonunda kesinlikle bizim kazanacağımız bir savaşın içindeyiz... İleride tarih İSTİHBARATüzerinden yürütülen bu büyük savaşı en ince ayrıntısına kadar yazacak.
Geriye acının külleri kaldığında "Ne çok hain ve kahraman varmış" diyerek şaşıracağız...
Aslında pek çok şeyi hiç bilmediğimizi de anlayacağız...
Ama her ne olursa olsun bu ülkenin çocukları kazanacak...
Buna inanın. Türk-Kürt yanyana durduğu sürece yel kayadan toz alır... Kirli bir savaşın içinden geçsek de gelecek bu topraklarda...
Ergün Diler
Yorum Gönder