Bilgi



Adam, Harvard'da öğretim görevlisiydi.
35 milyar dolarlık servete hükmeden üniversitenin School Of Government bölümünde DEKANDI. Oturdu bir makale yazdı. "Amerikan dış politikası tamamen İsrail lobisinin ve dolayısıyla Tel-Aviv'in tutsağı oldu.
ABD yönetimlerini İsrail boyunduruğundan kurtulmaya çağırıyorum
" dedi.
Vay sen misin bunu yazan. ABD dış politikasını boyunduruğu altına alanlar için, o okul sadece bir çerezdi.
Çünkü o okulda boyunduruk altındaydı, tıpkı diğer dünyaca ünlü ABD okulları gibi. O makaleye imza atan Dekan derhal istifa ettirildi. İşte o Harvard'da ders veren bir Türk öğretim görevlisi ile beraberdim dün. Ülkesini seven, muhafazakar bir eğitimciydi. Harvard'da Özbekistan'dan tutun Kazakistan'a kadar Türk cumhuriyetleri ile ilgili muazzam bilgi hazinesini aktarıyordu öğrencilerine. "Okul İsrail lobisinin elinde. Adamlar için kim olduğun önemli değil.
BİLGİN varsa, geliyorlar dünyanın bir ucundan alıp götürüyorlar seni
" dedi. Hemen sordum uzman öğretim görevlisine. "Üniversitelerimizde Türk Cumhuriyetlerine Harvard kadar ilgi var mı?" diye. Yüzüme baktı ters ters... "Türkiye'de akademsiyenler BİLGİ ile değil, Ankara'yı ele geçirme İLGİSİ ile yoğunlar" dedi. Bilgi ülkeleri büyüten en önemli hazinedir. Adamlar taa 1870'lerde kalktılar bir Haber ajansı kurdular New York'ta. Bilgiye ulaşalım, dünyaya istediğimiz neyse onu verip yönetenlerden olalım dediler.
Tam 120 ülkede yüzlerce ofis açtılar. ABD'de 1500 gazete ve 5000'den fazla radyo-tv istasyonunu kendilerine abone yaptılar.
Dünyada binlerce yayın organını kendilerine bağladılar. Bilgi dünyası artık ABD'den yönetiliyordu. O kurumun adı; yeryüzündeki üç büyükten biri olan Associated Press haber ajansıydı. Guardian gazetesi dün bir haber yayınlıyordu. "1930'lu yıllarda Associated Press haber ajansı Hitler rejimiyle RESMİ işbirliğinde bulundu. Amerikan gazetecilerine Nazi propaganda bakanlığının ürettiği malzemeleri temin etti." diyordu. Evet, dünyanın en ünlü ABD ajansı, ikinci dünya savaşı patlamadan önce tüm yayınları ile HİTLER'e hizmet ediyordu.
Amerikan kamuoyunu NAZİ hayranı, HİTLER ve Alman aşığı yapıyordu. Öyle yayınlar yaptılar ki, ABD'de Yahudileri işe alan ajanslar, gazeteler ya kapatıldı ya da batırıldı. Guardian'daki haber şöyle bitiyordu dün; "Associated Press haber ajansı Hitler Almanyasında ayakta kalan tek Batılı haber ajansıydı ve çalışmalarına ABD 1941'de savaşa girene kadar devam etti." Yani ABD savaşa girene kadar HİTLERCİ olan bir Amerikan ajansı vardı karşımızda. Washington Avrupa'ya ilk askerlerini gönderdiği anda da Hitler düşmanı oluyordu. Ajans, ülkesinin çıkarları için gerektiğinde NAZİ kolluğunu bile takıyordu.
Yayın yaptığı ülkeyi yöneten Beyazsaray da ona sonsuz destek atıyordu. Çıkarlar için gerektiğinde de ne Hitler'le ne de başkasıyla ortaklık kalırdı. Şimdi yeryüzünde BATI şeytanları PKK ile ortaklık yapıyor. Avrupalı şeytanlar çadır kurduruyor, ABD'li olanlar ise teröristten kara ordusu kuruyor. Ancak şeytanlara meze olanlar şunu göremiyor; Hitler'le bile ortaklık yapanların, NAZİ'lerin başını nasıl sattığını! Adamların Kürtleri zerre kadar sevdiği yok. Sadece çıkarları var. Bakın ABD'deki Düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü, Kuzey Irak ile ilgili dün bir rapor yayınladı. Washington ile IMF'in, Irak'a yapılan maddi yardımların adil dağıtılması hususunda ciddi bir şekilde denetlemesi önerildi. Adamlar CIA ile kurdukları DAEŞ'le savaştırıyorlar Kürtleri. Sonra ekonomik olarak çökertip IMF ile giriyorlar ve gırtlaklarını sıkıyorlar. DAEŞ ile savaş Kuzey Irak'taki Kürtlere ayda 197 milyon dolara maloluyor. Petrol 60 doların üzerine çıkmazsa Kuzey Irak memurlarına asla maaş ödeyemeyecek. Küçücük Kuzey Irak'ın şu andaki borcu tam 25 milyar dolar. O 25 milyar dolarlık borçla 80 milyonluk Türkiye'yi IMF şefleri ile yönetip, bir gecede kanunlar çıkartmışlardı. Kuzey Irak'ın durumunu siz düşünün. Dediğimiz gibi BİLGİ çok önemlidir.
Cahil kalırsanız, perde arkasını göremezsiniz.
Gidip terörist elbisesi bile giyer, IMF için ölen bir zavallı olursunuz!

NOT; DAEŞ BOMBALARI sayesinde Paris'ten 7 bin, Roma'dan 5 bin, mülteci göçü yüzünden Atina'dan 2000 milyonerin kaçtığı açıklandı. Kaçanlar ABD'ye, İngiltere'ye, İsrail'e, Kanada ve Avustralya'ya koştu... Sıra Belçika ve Alman milyonerlerde... Paranın gittiği yerlere bakın... Nasıl operasyon ama!


Bekir Hazar

Yorum Gönder