Para savaşı


Terör güç bularak üzerimize gelmeye devam ediyor. Dünya medyası aynı akıl tarafından Erdoğan'a saldırmayı kararlılıkla sürdürüyor. Birbirine benzemeyenlerin kardeş olduğu ortaya çıkıyor. Bölücüsü, darbecisi, aşırılıkçısı, mezhepçisi hepsi aynı ağacın altında toplanıp Ankara'ya çullanmaya çalışıyor. Öte yandan PANAMA SKANDALI dünyayı titretiyor.
Para üzerinden büyük dalga geliyor...
Ne oluyor peki?
Kim kiminle kavga ediyor?
Türkiye bu işin neresinde?
Erdoğan neden hedefte?
Anlamaya çalışalım...
17 Mart tarihinde Alman Devlet Kanalı NDR'deki "extra 3-satire" isimli mizah programında Erdoğan ile dalga geçildi. Kliple hakaret edildi. Ardından "Erdowie, erdowi, erdogan" isimli klip nedeniyle Dışişleri Bakanlığı, Almanya Büyükelçisi'ni çağırarak nota verdi. Ancak nota sonrası klip tavan yaptı! Bütün Alman televizyonlarında yayınlanmaya başlandı.
Yetmedi. Bild ve Spiegel günlerce klibi internet sitelerinin ilk sayfasında tuttu.
Klip krizi bittikten sonra geçen hafta ise Alman ZDF televizyonunda Jan Böhmermann isimli komedyenin yayımladığı şiirle Erdoğan'a hakarette zirveye ulaşıldı. Kanal bile akla gelmeyecek en ağır hakaretleri barındıran programa dayanamadı. Mizah kılığıyla yapılan saldırının görüntülerini internet sayfasından attı. BİLD yine devreye girdi. Kendi internet sayfasında bu videoya geniş geniş yer verdi. Bir de iğrenç bir karikatürle Erdoğan'a bir başka saldırı daha vardı!
Birileri Ankara'yı özgür basının karşısında gösterip HAKARET dolu özgürlük (!) ile geliyordu...
İçeride de böyleydi.
Peki Almanya Erdoğan'dan ne istiyordu?
Bu sorunun cevabına geleceğiz...
Şimdi PARA OPERASYONUNA gidelim... Geçtiğimiz gün Amerika'dayken bir dostumunsöylediklerine yer vermiştim.
Dostum "CIA öyle finansal operasyonlarla gelecek ki BANKACILIK sarsılacak. Hedef bankalar ayakta kalamayacak.
Para ile yeni dünya kurulacak. Yeni savaş para üzerinden..." anlamında cümlelerle kavgayı özetlemişti. Nerede?
Washington'da...
Şimdi gidelim PANAMA'ya...
1538ñ1821 arasında İspanya kolonisiydi. İlk İspanyollar gelip yerleşti.
1800'lerde Arjantin, Venezuela, Kolombiya, Şili, Peru ve Meksika; İspanya Krallığı'na karşı savaşarak bağımsızlıklarını elde etti.
Bu savaşta sömürge devletlere İngiliz Krallığı hem asker hem silah desteği verdi.
Panama, savaş sonrası Kolombiya toprağı olarak varlığını sürdürdü.
Panama, 1903'te ise Amerika'nın desteğiyle Kolombiya'dan ayrıldı. 1000 gün savaşında Washington, Panama'yı destekledi ve bağımsız Panama'yı tanıyan ilk ülke oldu. Bağımsızlık sonrası kanalın yapım ve kullanım hakları Amerika'ya verildi. 1970'lerde yönetime geçen Omar Torrijos kanalın tamamının Panama'ya kalmasını sağlayacak anlaşmayı imzaladı.
Ama daha sonra bir uçak kazasında öldü.
Garip değil mi! Yani Panama, Panama'nın olduğundan daha fazla Amerika'nındı!
Peki Panama'dan patlayan PARA SKANDALI neydi?
Uluslararası Gazetecilik Araştırmaları Konsorsiyumu (Ne demekse) Panama'da iş yapan birHUKUK firmasının 40 yıllık kayıtlarını patlattı... Kayıtların alındığı şirket MOSSACK FONSECA'ydı...
Hemen bakalım...
Jurgen Mossack Almanya'nın Fürth kentinde doğdu. Babası Erhard Mossac, Nazi Partisi Waffen-SS'de görev yaptı.
Partinin tüm sırlarını CIA'ye verdi. Daha sonra Almanya'yı terk etti ve Amerika'ya yerleşti. Baba Mossack, CIA için Küba'da komünistleri gözetleme görevi de yaptı.
Yaklaşık 2 yıl Küba'da CIA için çalıştı.
Jurgen Mossack ise devlet bursu ile okudu, avukat oldu. Panama'da hukuk bürosu açtı.
Bir süre sonra Ramon Fonseca ile tanıştı.
Fonseca, London School of Economics mezunuydu. Okul tarihinin en başarılı 100 öğrencisinden biri olarak biliniyordu.
1977'de ortak hukuk firmasını kurdular!
İsim belliydi: Mossack Fonseca
Mossack Fonseca, kısa sürede dünyanın en önemli davalarını alan bir hukuk firması oldu. Latin Amerika ülkelerinin tümünde, Çin, ABD ve Avrupa'da ofisler açan Mossack Fonseca, HSBC'ye karşı kazanılan birçok davayı yönetti. HSBC İngilizler'in iftihar ettiği bankaydı! Adı çok bilinmese de, aldığı davalardaki başarı oranı yüzde 100'e yakındı. 2000 yılında Mossack Fonseca'nın dünyanın birçok ülkesindeki ünlü isimlerin, şirketlerin vergi kaçırmasına aracı olduğu iddia edildi.
Ancak bu iddia medyada fazla yer bulmadı.
Çünkü arkalarında CIA vardı... Peki şimdi Mossack Fonseca, İngilizler'in önemli bankası HSBC ile uğraştığı için rövanş mı alınıyordu? Bu bir JAMES BOND yani İngiliz istihbarat operasyonu muydu? MI6 mi devreye girmişti?
Çünkü skandalı ortaya çıkaran Uluslararası Gazetecilik Araştırmaları Konsorsiyumu'nun arkasında ROCKEFELLER ve SOROS vardı! Acaba BARONLAR, CIA'ya operasyon çekip, hesap mı soruyordu?
Wikileaks'ten ve Edward Snowden'in sızdırdığı belgelerden çok daha fazlası deşifre ediliyordu. Şimdiye kadar dünyanın gördüğü en büyük ve en kapsamlı belge sızdırılıyordu. 11.5 milyon belge şimdi tamamen savunmasızdı! Apaçık ortadaydı!
Onlarca DEVLET BAŞKANI ve önemli şirketin hesapları sızıntılar içindeydi.
Brezilya'dan Ukrayna'ya, Rusya'dan Arjantin'e, Polonya'dan Suudi Arabistan'a kadar her yer etki alanı içindeydi. BİR EKSEN YOKTU! Yani Müslümanlar'ın, Ortadokslar'ın, Latinler'in ya da Afrikalılar'ın gibi bir sınıflandırma yapma imkanı yoktu. Sızdıran her kimse mesajıDÜNYAYA veriyordu!
Sızıntının AKLI herkesi isim isim yazarken konu Rusya'ya geldiğinde "Putin'in çevresindeki isimler" diye belli belirsiz ŞAHISLAR kullanıyordu! KGB'den gelen birinin parası olsa bile gidip kendi üzerine HESAP açtıracağı düşünülmezdi.
Akla uygun değildi. Putin bunu yapacak en son isimdi. Diğer liderler için kesin belgeler ve bilgi sunulurken Putin için etrafından geliniyordu! Yani birileri belgelerle istedikleri yerleri çökertirken PUTİN'İ DEDİKODU düzeyinde tutarak güçlendiriyordu. Çünkü vurmak için değil, ayakta kalması için ateş ediliyordu!
Panama'yı liderini öldürerek ele geçiren CIA, şimdi belgeler üzerinden hem de ROCKEFELLER'ın parasını verdiği kurumun kalbinden kendisine çalışan bir şirketi HAKLIYORDU!
Neden?
Basit! Geçtiğimiz günlerde yazdığımız gibi Amerika bütün parayı NEVADA'ya toplamak istiyor. Dünya ateş topuna dönerken paranın huzur içinde kendi topraklarında yaşamasını istiyor. Kurulan paravan terör örgütleriyle Üçüncü Dünya Savaşı yaşanırken CIA da YAZILIMüzerinden giderek herkesi zorla parasıyla birlikte ülkesine davet ediyordu. Gitmeyen ayakta kalamayacaktı. Bu nedenle herkes gidecekti.
Avrupa da bu savaşı resmen yaşadığı için Erdoğan'a saldırıyordu. "Erdoğan gitsin de yerine kendilerine yakın biri gelsin!" diye vuruyorlardı. Erdoğan gidince yerine gelecek olan ismin Avrupa'ya yakın olacağı düşünülüyordu. Bu hem Avrupa'nın kurtuluşu, hem de Amerika'nın bölgede darbe alması anlamına geliyordu... Yani Avrupa'nın kurtuluş reçetesi Ankara'da yazılmak zorundaydı. Ama Erdoğan engeldi.
O zaman gitmeliydi! İşte ALMANLAR'ın saldırısının temelinde bu vardı! Bu nedenle karikatürle, kliple, manşetlerle geliyorlardı!
Geleceklerdi de!
Hemen bir soru!
İyi ama Amerikan medyası da vuruyordu? Bu ne anlama geliyor o zaman?
Evet onlar da "BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK!" diyerek geliyordu. Hassasiyetlerini ortaya koyuyorlardı... Kendileri öyle olmasa da saldırıyorlardı... Çünkü Amerika'nın derdi başka. Onlar İSLAM'ı terörle yanyana getirerek MÜSLÜMAN eşittir TERÖRİST algısına oynuyordu. Bu nedenle İslam'ın içine sızan BARONLARI ve Avrupa'yı temizlemek istiyordu. Bunu da El Kaide gibi IŞİD gibi örgütleri kullanarak yapıyordu..
Günlük düşünerek hareket etmiyorlar.
Erdoğan gidip Maryland'te KÜLLİYE açtı.
Erdoğan'ın hayali ve hedefi büyük. Bir Müslüman liderden bunu beklemiyorlar.
"Büyüyün, etkili olun, Ama Müslümanlar'ı siyaseten dünya sahnesini çıkarmayın!" diyorlar. Paralel'i tutma ve kullanmaları da bu yüzdendi. İSLAM'ı merkeze oturtan, siyaseten etkili bir noktaya çeken hareketlere karşılar! Bunu yapmak isteyenlere de...
Ama Erdoğan böyle büyük olunacağını düşünüyor. Çatışma bu noktada başlıyor.
Erdoğan gittiği an yerine gelecek olan AVRUPALI biri! Bunu bilirler ve istemezler! Asla ve kat'a... Sürtüşme olsa da anlaşma olacaktır... Biz Amerika'nın rakibi değiliz. Düşmanı da değiliz. Ama onların düşmanları ve rakipleri belli. Bizimle anlaşacaklar. Aksi, DÜNYAüzerindeki operasyonlarını sekteye uğrar. Biz bilmesek de AMERİKA bunu bilir. Avrupa ile kenetlenen Türkiye'ye turist olarak bile gelemezler...
Kavga büyük.
Ama rolümüz de büyük... Rahat olun!

NOT: Kissenger, Moskova'ya gittiğinde Soros'u vakıflarıyla birlikte kapı dışarı atan Putin'e "Ona kafanı takmana gerek yok. Daha büyük işler olacak. Biraz daha geniş düşün!" dedi... Şimdi bir daha düşünün!


Ergün Diler

Yorum Gönder