Son Fırsat
Son fırsat
Ortadoğu karmakarışık.
Silahlar, bombalar, suikastlar, tuzaklar hep içinde bulunduğumuz coğrafyada. Geri kalan kısım ise borsalarla, dolar hareketleriyle sarsılmakta.
Mezhep savaşları, kardeş kavgası, komşuluk, hepsi tehlikede. Bir el sanki düğmeye bastı ve her şey yerinden oynadı...
Petrol fiyatları neredeyse ÜRETİM maliyetlerinin altına düştü. KÂR ortadan kalktı.
Tek geliri petrol olan ülkeler içeride ciddi sıkıntı yaşamaya başladı.
Bir süre önce Amerika'da yapılan gizli toplantıda "Petrol 20-25 dolara düşerse kim ayakta kalmakta zorlanır?" sorusu tartışıldı. Bunu tartışanlar aslında dünyayı yöneten akıllı birkaç insandı. Büyük oyunu masa başında kuruyorlar, herkes de uymak zorunda kalıyordu. Çıkan faturadan kimse kaçamıyordu.
Masa başında toplananlar 4 ülkenin yere serileceğini düşündü. Vardıkları sonuç KANADA , İRAN, RUSYA ve VENEZUELA'nın ayakta kalma şanslarının olmadığını gösteriyordu. Eskiden olduğu gibi biz askerleri, bombaları, orduları bekliyorduk. Oysa ülkeler EKONOMİ ile para ile fethediliyordu. Dizginleniyordu.
Söz dinlemediğinde ise çökertiliyordu.
Amerika bir anda FAİZİ artırdı.
Para anavatanına dönmeye başladı. Oysa 2006'dan beri çok kişi DOLARIN gücünü yitirdiğini ve Amerika'yı zor günlerin beklediğini yazıyordu.
Oysa DOLAR değer kaybettiği zaman ABD ekonomisi kötüye gitmiyordu. Hem sorumlulukları hem de borçları azalıyordu.
Mesela New York'ta bir simit evi açan Türk, 100 bin dolar (300 bin lira) yatırmışken değer kaybıyla bu para 250 bine düşüyordu!
Şimdi ise Amerika'nın sorumluluklarının TAVAN yapacağı yeni bir dönem başlatıldı.
J.P. Morgan'da 500 milyar dolarlık fonu yöneten Frank Gutierrez, "2016 sonuna kadar ABD'ye 3 trilyon dolar geri gelebilir" dedi.
17 Aralık-2 Ocak tarihleri arasında, yani faiz artırımının yapıldığı günden bu yana, ABD'ye 486 milyar dolar giriş yaptı.
Bunun 196 milyar doları Çin'den geldi. Petrol fiyatları da düşüyor, petro-dolarları değerlendiren BARONLAR da eldekinden oluyordu. PARA ile kimsenin Amerika'ya meydan okumasına izin verilmiyordu. Washington bunu istiyordu. Ne EURO , ne YEN, ne de YUAN! Kimseyi karşılarında görmek istemiyorlardı. PARA ile SİYASET kardeşti. YAPIŞIK kardeş. Para hareketleri sonuç verince siyasi sahnede pek çok değişiklik olurdu. Değişikliğin olacağı yer artık herkesin bildiği
ORTADOĞU'YDU...
Fakat son kareyi kimse bilmiyordu. Bizi neyin beklediği konusunda kafalar karışıktı. 400 yıl yönettiğimiz bu coğrafya tekrar bizimle kenetlenecek miydi? Yoksa elimizdekiler de mi gidecekti?
Bölünecek miydik?
Erdoğan belediye başkanı olduğu günden bu yana saldırı altında! Genelde bizim siyasilerimiz İÇERİDEN indirilir, içeriden zarar verilirdi! Bakın örnek çok! Sadece ve sadece Erdoğan dışarıdan saldırıya maruz kaldı. Bütün mahalle geldi.
Saray'dan geldiler, Diktatör'den geldiler, Gezi'den geldiler, 17 Aralık'tan geldiler, Oslo'dan geldiler... Geldiler de geldiler... DIŞARIDAN! Neden?
Çünkü Erdoğan'ın siyasi ömrü ne kadar uzarsa sınırların değişme ihtimali o kadar fazlaydı. Başbakan olur olmaz bizim bildiğimiz kesim hemen ayağa kalktı ve feryadı bastı: TÜRKİYE EKSEN KAYMASI YAŞIYOR ! Yani Ortadoğu ile ilişkileri rayına koymaya başladığınız anda Türkiye'nin eksen kayması yaşadığını söylüyorlardı.
Oysa Ortadoğu'da EKSEN yoktu ki kayalım! Üretilen bir şey yokken orada EKSEN de olmazdı. Petrol vardı, gaz vardı, onun da fiyatını Washington belirliyordu.
Ama Türkiye EKSEN oluşturmak için bölgeye inmek zorundaydı. Türkiye olmadığı için eksen olamıyorlar, 'Olmasın' diye de bizim dönmemizi engelliyorlardı. TÜRKİYE BÖYLE BİR KISKAÇTAYDI! Yıllardır.
Erdoğan bunu kırdı. Büyük mücadeleyle... Osmanlı yıkıldıktan sonra EKSEN'i çöpe atanlar şimdi korkuyordu. Titriyordu. Osmanlı buraları 400 yıl yönetti.
Adaletle... Amerika DOLAR'la meydan okurken, petrolün fiyatını da kontrol ediyordu.
Zamanla ÖLDÜRMEK için!
Bu ölüm gerçekleşinceye kadar Ankara bölgeyi, doğal olarak petrol trafiğini kontrol edecekti.
Amerikalılar DOLAR'ı tahtta tutarken bizim de bölgede rakipsiz güç olmamıza razı gelecekti.
Başka şansları yoktu. Avrupa'nın kestiği ULU ÇINAR 'ı yeniden yaşatmak için destek vermek durumundaydı. Zaten kollarımız canlandı ve pek çok yere ulaştı...
Bakın Türkiye, döndüğünü camilerle dünyaya gösterdi. Bunu göstermeye de devam edecek.
Büyük, hem de çok büyük olacağız. Tek bir sorunumuz var! Biz bölgede büyürken bize ses çıkarmayacak olanlar ileride kontrolü ele geçirebilmek için farklılıklarımızı kullanmayı düşünüyordu. Bölgede yayılırken içeride zaaf gösterecektik. Onlar böyle düşünüyordu. Kimse kumar oynamak istemiyordu. En zayıf yanımızı, günü geldiği zaman kullanmak isteyeceklerdi. Belki 20-25 yıl sonra! Biz de bunu bilerek gitmeliydik. İçerideki bütün farklılıkları ZENGİNLİK olarak görmeliydik. SOL da olsa SAĞ da olsa bizim olmalıydı. Bu memleketin havasını solumalı, suyunu içmeliydi...
Bizi hep DIŞARIDAN gelen rüzgarla devirdiler. Büyük hem de çok büyük olacağız. DOLAR herkesi vururken sadece bizi PAS geçecek. Herkes kaybederken sadece Türkiye kazanacak.
Bekleyin görün! Bizden kimsenin burnu bile kanamayacak. DENGE kuruldu çünkü. EKSEN olmamız için PETRO-DOLARLARI alacağız ve üretim modellerimizi geliştireceğiz. Yapmamız gereken bu! ÜNİVERSİTELER kavganın değil MODEL kurmanın anavatanı olacak.
Farklılık, farklı üretimleri beraberinde getirecek. Farklı olmayı AYRI olmak gibi görürsek canımız yanar. Hepsinin bize sonsuz ihtiyacı var.
İçeride bir olalım, yürüyelim...
Zengin, hür, bereketli ve akıllı TÜRKİYE'de...
Enerji, para, ordu, siyaset ve EKSEN olma kabiliyeti bizi rakipsiz yapacak!
Washington DOLAR 'ı geri çağırarak bölgeye gelecek felaketi haber veriyor.
Etrafımızda çok şey değişecek.
Tek biz POZİTİF olarak değişeceğiz. Komşularımızın üzüleceği, ayrılıkların körükleneceği bir dönem kapıda...
İçeride omuz omuza olalım.
Ve yürüyelim.
Bir daha bu fırsat gelmez!
Yorum Gönder